Karl Popper’ın bilimsel yöntemine göre; haksız çıkarılabilen her fikir yada felsefi sistem faydalıdır, çünkü bizi gerçeğe bir adım daha yaklaştırır. İnsanlık tarihi boyunca da ne kadar çok yanlış fikiri elersek, elimizde o kadar kesin bilgiler kalır. Diyelim ki Popper haklı.
Pragmatizme göre de toplum için faydalı olan her eylem doğrudur. Yani doğru olan eylem; gerçekleştirildiğinde bir değişikliğe sebep olan ve bu değişiklik de eylemden önceki duruma göre fayda sağlamış (iyi yönde işe yaramış) olan eylemdir. Diyelim ki pragmatistler de haklı.
Benim önermem şu: Bilimsel yöntem pragmatisttir.
Bilimsel yöntem bireyin işine yarar. Kişiyi doğru olana yaklaştırır. Çünkü bilinçli bir insanın gerçekleştirdiği her eylem O’nun bilgisinin sınanmasıdır. Başarısız yada faydasız sonuçlanan her eylem için bilgimiz yanlışlanır. Yada pragmatist deyişle “haksızlandırılır”. Pragmatizme göre her fikir eylemin sonucuna göre haklı çıkarılır. Bilimsel yönteme göre ise her fikir her eylemde tekrar tekrar yanlışlanmaya çalışılır. Pragmatizm tam da bu noktada bilimsel yönteme sıkı sıkıya sarılır. Çünkü pragmatizm için bilimsel yöntem; sistemi tamamlar.
Eylemi gerçekleştirmeden önce doğrunun bilinebilirliği üzerine Kant’ın ahlak yasası her ne kadar kusursuz görünse de aslında dogmatiklikten pek uzak değildir. Eylemden önce doğru olanın ne olduğunun bilgisi muğlaktır. Ahlaki olarak da bu noktada bilimsel yöntem imdadımıza koşar. Daha önce belirttiğim gibi, gerçekleştirdiğim her eylem bilgimin sınanmasıdır. Ne kadar çok bilgim sınanırsa, ne kadar çok hata yapar ve yanılırsam, doğru bilgiye o kadar yaklaşırım. İnsan bilgisi görecelidir, kıyastan doğar. Kesin olarak herşeyi bilemez.
Doğruyu bildiğimizi düşündüğümüz her konuda sınanmak istemeliyiz. Haksız çıkarılmak istemeliyiz. Fikirlerimizin aksi kanıtlanana kadar tartışmak istemeliyiz. Çünkü benimle hem fikir olmayan insanlar her zaman beni sorgular. Ya beni haklılandırırlar, yada yanlışlarlar. Her iki sonuçta da doğru olanı gerçekleştirmem konusunda bana katkı sağlarlar. Fikirlerimiz her eylemle doğrulansa dahi yanlış sonuçlanıncaya kadar eleştirilmesini istemeliyiz. Zira yanıldığımızı öğrenmek -sıradan insanlar için her ne kadar kabul edilemez bir durum olsa da-(nedense haksız çıkmak zayıflık olarak algılanan bir toplumdayız?) bizim için faydalıdır.
Pragmatist bir birey yeteri kadar akıllıysa ve hem kendisi hem toplumu için faydalı olmak istiyorsa bilimsel yönteme sıkı sıkıya sarılmalı. Benim görüşüm; Bilimsel yöntem entelektüel bir insan için şimdilik elimizde bulunan en faydalı düşünce sistemidir.
En azından aksine ikna olana kadar.