Beklenti Üzerine

Beklemek susamak gibi,
acıkmak gibi,
bazen sigarasız kalmak gibi can sıkıcı bi şey

demiş Şair*

Bilmiyom, ben sigara içmedim hiç ancak şundan eminim ki; susamak ve acıkmak can sıkıcıdır. Can sıkıcıdır, çünkü yemek yesen de su içsen de tekrar acıkacaksın, tekrar susayacaksın. Tekrar bekliceksin ve de hiç bi zaman mutlak olarak doymayacaksın. Üstelik doymayacağının bilincinde olarak yaşıcaksın.

Sonra bi şey isticeksin, istediğini bekliceksin, istencinin doyumunun bile senin özgürlüğünün sınırlarının içerisinde olmadığını fark ediceksin. Eylemin ne olması gerektiğinin bilincinde olduğun halde eylemin kendisinin özgürlüğünün dışında olduğunu fark ettiğinde ‘umutsuzluk’ hastalığına yakalanacaksın. Sonra bu hastalık sana can çekiştirecek. Çünkü; Umutsuzluk ölümden beter bir hastalıktır, Çünkü; Umutsuzluk işkenceyi uzatır.

Sonra “Gözümüzde nesneleri küçülten ‘mesafe’ zihinde olayları büyütür” dediğinde Schopenhauer hak vericeksin. Ama yetmeyecek. Zira umutsuzluk hastalığında ‘kabullenmek’ tedavinin ilk adımı değil; hastalığın kendisidir.

Sonra ne istediğini bildiğin için öfkeleneceksin. Hem, ‘Ne istediğini bilen’ erkekleri ve kadınları neden överlerki?

*Çağrı Sinci – Daha Neler

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.