Tanrı olmadan Ahlak mümkün mü?

Bu, senin 'ahlak'ı nasıl tanımladığına göre değişir. Eğer, sen, 'ahlak'ı; var olduğuna inanılan bir insan fıtratında bulunan ortak niyetler ve değerler bütünü olarak tanımlarsan tabi ki Tanrıya ihtiyacın vardır. Çünkü, aslında var olmayan ilkelerden hareket ettiğinden bu ahlakı dayatmak için bir metafizik otoriteye ihtiyaç duyacaksın.Ancak, sen, 'ahlak'ı; hayatın içerisinden sınanarak gelen niyetler ve değerler sistemi … Okumaya devam et Tanrı olmadan Ahlak mümkün mü?

Katlanmak Üzerine

"Cehennem başkalarıdır" demek kolay... Sen hiç kendine katlandın mı? Ya da Nietzsche' nin dediği gibi: Sen hiç; 'Seni hor görenlere karşı adil olmanı bekleyen adalet duygunun sana yaşattığı işkenceye' katlandın mı? Epiktetos, Spinoza, Darwin, Newton, Nietzsche, Montaigne, Van Gogh, Wittgenstein ve niceleri... Sen; katlanmak nedir bilir misin??

Toplumsal Düzen Üzerine (2)

1-İnsanlar eşit değildir. İnsanların eşit olmasını dilemek başka, onların eşit olduğuna inanmak bambaşka bir şeydir... Yeteneklerin eşit dağıtılmamış olması bunda en büyük etkendir.2-Yeryüzünde Arkadia inşa edilemez. Yeteneklerin eşit şekilde dağıtılmamış olmasının sonucu olarak bireylerin hayattaki amaçları, istekleri ve beklentileri değişiklik gösterecektir. Dolayısıyla herkesi aynı dünyada aynı anda mutlu etmek yada eşit kılmak teoride bile inanması … Okumaya devam et Toplumsal Düzen Üzerine (2)

Augustinus’un Tanrı Devleti Üzerine

Aziz Aurelius Augustinus, M.S. 354-430 yılları arasında yaşamış hristiyan bir filozoftur. Hristiyan tarih anlayışını, tanrıbilimden de faydalanarak en yetkin biçimde temellendirmiş düşünür Augustinus’ tur. Henüz 16 yaşında genç bir delikanlı iken Kartaca’ da hitabet eğitimi alan ve felsefeye ilgi duymaya başlayan Augustinus, felsefeyi teoloji bağlamında yapmış ve Skolastik felsefenin tarih anlayışını De Civitate Dei (Tanrı … Okumaya devam et Augustinus’un Tanrı Devleti Üzerine

Tutarsızlık Üzerine

Socrates 70 küsürde değil de 20 küsürde içer miydi baldıranı? Yada Seneca? Tutarlılık bir illüzyondur. Her olayı o anki bilgimizle eylememiz bizim için yapılabilecek en makul şeydir. Her şeyi aklımızda tutamayacağımız gibi her benzer olayda aynı duyguları yaşayacağımızın garantisi de yok. Hava durumunun bile duygularımız üzerinde, duygularımızın da kararlarımız ve eylemlerimizin üzerinde etkisi vardır. Dolayısıyla … Okumaya devam et Tutarsızlık Üzerine

Önemsizlik Üzerine

Kimse önemsiz ilan edilmek istemez. Acılarımızın bile bizi özel kıldığına dair sahip olduğumuz boş inanca sıkı sıkıya tutunuruz. Arada bir de olsa çok da önemli olmadığımızı kendimize itiraf da edebiliriz, ancak bütün o özel günler için yaratılan şamata aslında bizim kendimizi 1 gün için bile olsa diğer türdeşlerimizden daha değerli olduğumuz duygusunu hissettirmek içindir. Bu … Okumaya devam et Önemsizlik Üzerine

İlgi ve Bilgi Üzerine

Kendi adıma yaşarken etrafımı çevreleyen diğer bütün uyaranlardan daha çok beni hayranlık ve yönelme itkisiyle dolduran tek konu var. O da; Felsefe. Hayatta başka hiç bir şey, bu konunun nesnesiyle (ki bu nesne benim için gerçeğin bilinebilir kadarı oluyor) karşılaştığımda duyduğum hayranlık ve faaliyete geçme isteği kadar bende duygu uyandırmıyor. İlginin bu denli zihni canlı … Okumaya devam et İlgi ve Bilgi Üzerine

Anlam Üzerine

"İnsan tarafından edinilebilir tek bilgi hayatın anlamsız olduğudur" Lev Nikolayeviç Tolstoy İşi edebiyat aracılığıyla hayatı anlamlandırmak olan Tolstoy' un bu aforizmasının kendisi sanki hayatı anlamlı kılıyor gözüktüğünden olsa gerek, benim baktığım yerden absurdçülerin kendileri bana ikiyüzlü geliyor. Hayatın koca bir hiç yada bir saçmalık olduğunu iddia etmenin kendisi de bir anlam yükleme çabası. Eğer ki … Okumaya devam et Anlam Üzerine