Tanrı olmadan Ahlak mümkün mü?

Bu, senin 'ahlak'ı nasıl tanımladığına göre değişir. Eğer, sen, 'ahlak'ı; var olduğuna inanılan bir insan fıtratında bulunan ortak niyetler ve değerler bütünü olarak tanımlarsan tabi ki Tanrıya ihtiyacın vardır. Çünkü, aslında var olmayan ilkelerden hareket ettiğinden bu ahlakı dayatmak için bir metafizik otoriteye ihtiyaç duyacaksın.Ancak, sen, 'ahlak'ı; hayatın içerisinden sınanarak gelen niyetler ve değerler sistemi … Okumaya devam et Tanrı olmadan Ahlak mümkün mü?

Tutarsızlık Üzerine

Socrates 70 küsürde değil de 20 küsürde içer miydi baldıranı? Yada Seneca? Tutarlılık bir illüzyondur. Her olayı o anki bilgimizle eylememiz bizim için yapılabilecek en makul şeydir. Her şeyi aklımızda tutamayacağımız gibi her benzer olayda aynı duyguları yaşayacağımızın garantisi de yok. Hava durumunun bile duygularımız üzerinde, duygularımızın da kararlarımız ve eylemlerimizin üzerinde etkisi vardır. Dolayısıyla … Okumaya devam et Tutarsızlık Üzerine

Öğüt ve Emir Üzerine

Ben kendi adıma öğüt ve emir kavramlarının tanımlarını tam bulduğum için Thomas Hobbes' dan alıyorum. Hobbes' a göre emir; Söyleyen kişinin yararına olan, öğüt; Dinleyen kişinin yararına olan kiplerdir. Bu şekliyle kabul ettiğimde öğütün içi boş ve gereksiz ve hatta kimi zaman zararlı bir şey, emire itaatin de meşruluğu üzere değerlendirilmesi gereken birer kip oldukları … Okumaya devam et Öğüt ve Emir Üzerine

Rıza Ahlaktan Muaf Tutar mı?

Immanuel Kant diyor ki: "Öyle davran ki; eyleminin maksimi (kişisel gerekçesi) herkes için her zaman ve her yerde yasa yerine geçebilsin". Bu da şu anlama gelir ahlaki sorumluluk eylemin sorumluluğu olduğu yerde başlar. Benim aklıma takılan şu: İbrahim'in oğlu babasına rıza gösterdiyse bu İbrahim' in yaptığını yanlış olmaktan çıkarır mı? Kierkegaard aslında bu soruya "İbrahim … Okumaya devam et Rıza Ahlaktan Muaf Tutar mı?

Birey Üzerine

Kişinin kendisi açısından kendi düşündüğünden başka bir düşünceye sahip olması mümkün olmadığına göre, 'ben'in dolaysız olarak 'ben'den başka bir bilgisi ve sorumluluğu olamaz. İnsan dolaysız olarak sadece kendi düşüncesiyle baş başadır. Ben sadece kendim için kendi kendime düşünürüm. İnsan, yine dolaysız olarak sadece kendi bedeni üzerinde kontrole sahiptir (Henüz hiç kimse kendi beyniyle dolaysız olarak … Okumaya devam et Birey Üzerine

İfade Özgürlüğü Üzerine

Wittgenstein' a göre düşünülebilen her şey söylenebilir ve söz edilebilen her şey düşünülebilir. Söylenmesi mümkün olan her şey söylenebilir ve söylemek yanlış olamaz, Zira, Konuşmak; insanın kendi doğal hakkı olan özgürlüğünü kullanma biçimidir, kendi ağzını bireyin kendisi yönetir. Bir insanın söyledikleri düşünebileceklerinden farklı olamayacağı için hoşuma gitmeyen şeyleri söylemesini yasaklamak ya da sinirlenmek hem aptalcadır … Okumaya devam et İfade Özgürlüğü Üzerine